Tezler Literatür: Hukuk Kitapları, Makaleler & Tezler

Tezler Literatür: Hukuk Kitapları, Makaleler & Tezler

Ortak konutta oturuyor iseniz, bu konuda bir uyuşmazlık var ise dava süresince tedbiren ortak konutun size özgülenmesini talep edebilirsiniz. Ön inceleme aşamasında henüz tarafların hangi konuda anlaştıkları hangi konularda uyuşmazlık yaşadığı konusu tespit edilmediğinden, tarafların iddiaları ve savunmalarının neler olduğu tespit edilmediğinden kural olarak bilirkişi incelemesi yapılamaz. Davacı kendi açmış olduğu davayı ya bizzat ya da avukatı aracılığıyla takip etmelidir. Eğer davacı ilk duruşmaya katılmazsa ise iki olasılık gündeme gelecektir. Dolayısıyla hakim öncelikle eşlere sulh ihtimalinin bulunup bulunmadığını soracaktır. Yani evliliğini devam ettirme konusunda bir niyetiniz var ise gerekirse uzmanlarımızdan faydalanabilirsiniz, uyuşmazlık yaşadığınız konuları uzmanların yardımı ile çözmek isterseniz bu seçeneği değerlendirebilirsiniz. Tüm bu hususlar tutanağa geçirildikten sonra mahkeme ilk ara kararları tutanağa geçirilir. Duruşmaya avukatların yanında taraflar da katılmış ise; önce davacının daha sonra davalının kimlik ve adres bilgileri tespit edilir.

Maddesinde yer verilen “Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını istemek hakkına sahiptir. “ düzenlemeleri ile; mahkeme önünde hak arama özgürlüğü ve ulusal makam önünde etkili bir hukuki yola başvurma hakkının zaten  Anayasal düzeyde de kabul edildiğini AİHS dikkate alınmasa dahi söz konusu hakların iç hukukta Anayasal düzeyde garanti altına alındığını belirtmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli devlet memurları, disiplin suçları bakımından genel olarak 657 sayılı Kanundaki düzenlemelere, istisnaen emre itaatsizlik ve saygısızlık fiilleriyle sınırlı olarak Askeri Ceza Kanunu ile Disiplin Mahkemeleri Kanununa tâbidirler. Ancak, bu yükümlülük Kanunun açık hükmü uyarınca salt emre itaatsizlik veya saygısızlık suçlarına ilişkin olup nitelik ve nicelik itibariyle bunların dışında kalan halleri kapsamamaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerindeki sivil personelin 211 sayılı Kanunun 14.

Başka bir dikkat çekici kararda; astsubay olarak görevli olan davacı, sicil belgelerinin Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince kendisine gösterilmesini talep etmiş, talebinin reddi üzerine Bilgi Edinme Kuruluna dilekçe ile müracaat etmiştir. Disiplin amiri tarafından,  Kurula müracaat dilekçesine Askeri makamlarca verilen hizmete özel gizlilik dereceli red yazısını eklemesi disiplin tecavüzü kabul edilmiş  ve  üç gün oda hapsi ile cezalandırılmıştır. Kanunun 35/b maddesinde ise; “İlgililer, hakkında idari davaya konu olabilecek bir eylem veya işlemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. Bu halde yetkili makamlar en çok altmış gün içinde bir cevap verirler. Bu süre içinde cevap verilmez ise, istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bitiminden itibaren idari dava açma süresi içinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde dava açabilirler.” denmektedir. Maddedeki hususları kapsamamasını[764], davalı olarak ilgili Bakanlık yanında cezayı veren disiplin amirinin de davalı olarak gösterilmesini[765], dilekçe reddi sebebi olarak görmektedir. Fıkrasında “Silahlı Kuvvetler Mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır.” şeklinde bir düzenleme öngörülmüştür. Uygulamada genelde Milli Savunma Bakanlığı birinci cevap dilekçesinin ekinde, söz konusu 52.

  • Maddesindeki “üst makam yoksa işlemi yapan makama başvurulabilir” hükmü, disiplin cezalarına karşı idari başvuruda geçerli değildir.
  • Alt ceza uygulaması konusundaki değerlendirmeyi disiplin amir ve kurulları yapmalı, yargı organları da bu konuda kullanılan takdiri denetlemelidir[393].
  • Çalışmanın niteliği itibariyle ayrıntıya girmeden 657 SK’nun 125.
  • Zira davacıya bir ” yazı” ile ” uyarı” yapılmış ve bu yazının özlük dosyasına konulması ve hatta Kara Kuvvetleri Personel Başkanlığına gönderilmesi yoluna gidilmiştir.

Fıkrasına; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır” tümcesi eklenmiştir. Bu durumda temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası bir andlaşma hükmüyle, bir yasa kuralı arasında çatışma olduğunda andlaşma hükmü üstün sayılacak ve ulusal yasa kuralı ihmal edilerek uygulanmayacaktır. Bu Anayasa hükmü gereği, oda hapsi disiplin cezasına karşı yargı yolunu kapatan 1602 sayılı AYİM Kanununun 21. Maddesi ihmal edilerek uygulanmayacak ve doğrudan AİHSnin 5. Fıkraları uygulanarak oda hapsi disiplin cezası yargı yerince denetlenebilecektir. Yine Anayasanın 129 ncu maddesinde yer alan; “….uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz. Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır…” düzenlemesi de, yasama organına Silahlı Kuvvetler mensupları hakkında verilen disiplin kararlarını yargı denetimi dışında bırakabilme yetkisi tanıyan bir hükümdür[744].

Ya da tarafların gelir durumu için çalıştıkları işyerlerine maaş bordrosunun gönderilmesi için yazı yazılacaktır. Çekişmeli Boşanma davasında hakim ön inceleme aşamasında dava şartlarını, davaya ilişkin ilk itirazları inceler, taraflar arasındaki uyuşmazlığı tespit eder. Çekişmeli boşanma davasında ilk duruşmaya ön inceleme duruşması demekteyiz. Ön inceleme duruşması ise yargılamada ikinci aşamadır. Dolayısıyla ilk aşama olan dilekçeler aşamasının sona ermesi gerekmektedir. Disiplin ceza puanına bağlı olarak ayırma cezası verilmesi yasada şu şekilde açıklanmıştır\. Hemen kaydol ve geniş oyun seçeneklerine erişim sağla mostbet\. [683] Madde 63 – Daireler ve Daireler Kurulu kararları kesin olup, kesin hükmün bütün hukuki sonuçlarını hasıl eder. Bu kararlar aleyhine, ancak bu kanunda yazılı kanun yollarına başvurulabilir. [620] Madde 129 – Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler….

Yani kişi normal mesaisine devam eder ancak mesai sonunda kışlayı terk edemez. Oda hapsi cezasında normal mesai devam eder ancak mesai bitiminde aynı cezayı alan personel bir arada ve bir yerde tutulur. Bu kişilerin sinema, kantin gibi sosyal tesislerden yararlanmasına izin verilmez. Ağır oda hapsi cezasında ise cezalılar hizmet göremez ve tek başlarına bir odada hapis tutulurlar. Türk hukukundaki oda hapsinden farkı, cezanın mutlaka tek başına çekilmesidir. Beş astsubay komisyona yaptıkları başvuruda kendilerine verilen ve özgürlüklerini kısıtlayan söz konusu yaptırımların sözleşmenin 5 . Oda ve göz hapsi cezaları disiplin amiri tarafından 28 güne kadar, disiplin mahkemesi tarafından ise 60 güne kadar verilebilmektedir. Oda hapsi cezasında Subay, astsubay, Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurları, uzman jandarma ve uzman erbaşlar; Oda hapsi cezalarında; mümkün olduğu takdirde cezayı tek başlarına belirli bir hapis odasında geçirirler. Disiplin amiri tarafından cezanın fasılalarla çektirilmesi de kararlaştırılabilir. Ancak bu cezanın basit bir disiplin tecavüzü nedeniyle verildiği ve 28 gün boyunca kesintisiz ve tek başına infaz edildiği durumda insanlık dışı ve onur kırcı sayılma ihtimali bulunmaktadır. Oda hapsi cezası niteliği itibariyle insan onuruna aykırı olmasa dahi, süresi  bakımından insanlık dışı sayılması mümkündür. TSK’da disiplin soruşturmaları yapmakla görevli özel bir birim bulunmamaktadır.

Yüzbaşının üç, binbaşının beş, yarbay ve albay yedi, tuğgeneral ve tümgeneralin ondört güne kadar yetkileri vardır. Cezayı en yukarı haddine kadar vermeğe sadece korgeneral, orgeneral, Mareşal rütbeliler ve Millî Savunma Bakanı yetkilidir. Disiplin cezalarını vermeye yetkili olan makam ve organlar 657 SK’nun 126. Maddeyle, disiplin cezalarını vermeye yetkili olan makam ve kurullar cezaların ağırlık derecesi esas alınarak, disiplin amirleri, atamaya yetkili amirler ve yüksek disiplin kurulu şeklinde belirtilmiştir[359]. [293] “Disiplin subayı ve niteliği” başlığını taşıyan 477 SK’nın 6. Maddesi hakkında Senato Geçici Komisyonunun mütalaasında; “Bu tasarıda disiplin mahkemelerinin görev ve yetkisine giren suçlar ile ilgili soruşturmayı yapacak olan kişiye ‘disiplin subayı’ denmiştir. Bu terim mülga 1631 sayılı Askeri Muhakeme Usulü Kanununda kullanılan ve adli amir terimine mütenazır olan adli subay karşılığıdır.

Maddesine göre “Herkesin yaşama hakkı yasayla korunmuştur. Yasanın ölüm cezasıyla cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bir cezanın yerine getirilmesi dışında, hiç kimse kasten öldürülemez”. Sözleşme mahkemece verilmiş ölüm cezasının infazını yaşama hakkının ihlali olarak görmemektedir. Nisan 1983 tarihinde sözleşmeye Ek 6 numaralı protokol ile ölüm cezasının kaldırılmasını kabul etmişler[498]. 1 Mart 1985 yılında da bu protokol yürürlüğe girmiştir. Ancak protokol, ölüm cezasının kaldırılması yükümlülüğünü barış zamanıyla sınırlamıştır. Buna göre Bir devlet mevzuatında, savaş veya yakın savaş tehlikesi zamanında işlenmiş olan fiiller için ölüm cezası öngörülebilir. No’lu Protokol ile ölüm cezası savaş ve yakın savaş tehlikesi hali de dahil olmak üzere her durumda kaldırılmıştır[499].

Maddesinde[231] ise Harp Okulu öğrencilerinin disiplin ve diğer nedenlerle hangi durumlarda okuldan çıkarılacakları düzenlenmiştir. Salt olarak siyasi veya ideolojik amaçla hareketlerde bulunmak, bu suçun oluşumu için yeterli değildir. Ayrıca söz konusu fiiller nedeniyle kurumun huzur, sükûn ve ça­lışma düzeni de bozulmalıdır. Kurumun huzur, sükûn ve çalışma düzeninin bozulması ise, iş veriminin düşmesi, kamu hizmetindeki kalitenin azalması veya personelin psikolojik ve ruhsal olarak yorulması ve yıpranmasıdır. Bu hususların objektif olarak tespiti çok zor olduğundan keyfi uygulamaya açıktır[218]. TSK’da görevli devlet memurunun bu eylemi aynı zamanda AsCK’nun 130.

コメントを残す

メールアドレスが公開されることはありません。 * が付いている欄は必須項目です

7 + 8 =